Mikroplastik Nedir, Musluk Suyundaki Mikroplastik Nasıl Filtrelenir?
03/11/2022
6 dakika
İçindekiler
İnsan yapımı en büyük felaketlerden biri olarak kabul edilen mikroplastikler, son derece yaygın. Yüzlerce kilometrekarelik insan yerleşimi olmayan yerlerde de tabaklarımızdaki yiyeceklerde ve hatta içtiğimiz suda da karşımıza çıkabiliyor. Çapları 5 milimetreden küçük plastik parçaları olarak kısaca tanımlanabilen bu partiküller sağlığımızı farkında olmadığımız şekilde etkileyebiliyor.
Kullanılan plastik ürünler parçalanarak mikroplastik partikül formuna dönüşebildiği gibi kimi zaman kasıtlı olarak küçük boyutta üretilen plastiklerle de karşılaşılabiliyor. Büyük plastiklerden koparak oluşan ya da kasıtlı olarak üretilen mikroplastikler tabiri caizse her yerde karşımıza çıkabiliyor. İçme suyunda mikroplastik bulunuyor, mikroplastik içeren ürünler gün içerisinde kullanılıyor ve hatta durum o denli dramatik ki yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda anne sütünde mikroplastik bulunduğu gösteriliyor.
Mikroplastik kirliliği hakkında son dönemde artan farkındalık daha sağlıklı bir yaşamın mümkün kılınabilmesi amacıyla çeşitli önlemlerin alınması gerektiği bilincini yaygınlaştırıyor. Mikroplastik içeren ürünler yerine içermeyenlerin tercih edilmesi ve mikroplastik filtreli su arıtma cihazı kullanılması, atılabilecek son derece kolay ve etkili adımlar olarak öne çıkıyor.
Temelde mikroplastik insana zararları ile öne çıkan bir atık olarak değerlendirilebilir. Boyutları daha küçük olduğunda nanoplastik olarak adlandırılabilen bu partiküller hücre zarından dahi geçebilmektedir. Hâliyle haklarında daha çok bilgi edinmek tercihten ziyade bir zorunluluğa dönüşüyor. Mikroplastik ne demek, mikroplastik en çok nelerde var gibi soruların yanıtlarını ve daha fazlasını yazımızda keşfedebilirsiniz.
Mikroplastik Nedir?
Çapı 5 mm’ye kadar olan küçük plastik parçaları mikroplastik olarak adlandırılır. Mikroplastikler, polimerler ile katkı maddelerinin karışımından oluşur ve katı plastik formuna sahiptir. Yapılan çalışmalar sadece son kırk yılda, okyanusun yüzeyindeki sularda mikroplastik konsantrasyonlarının belirgin ölçüde fazlalaştığını ortaya koyuyor. Deniz ortamındaki potansiyel etkilerine dair endişeler de giderek tırmanıyor.
Mikroplastikler iki ayrı şekilde oluşuyor. Bu oluşum şekillerinden ilki büyük plastik parçaların aşınıp yıpranmasıyken diğer oluşum şeklinde kasıtlılık öne çıkıyor. Kozmetik ürünlerin, yüz ve vücut peelinglerin formüllerinde ve giyeceklerimizin liflerinin içerisinde mikroplastiklere yer verildiği biliniyor.
Mikroplastiklerle ilgili temel sorun, boyut fark etmeksizin hiçbir plastiğin hızlı ve kolay bir biçimde zararsız moleküllere dönüşmemesidir. Plastiklerin ayrışması yüzlerce ve hatta binlerce yıl sürebiliyor. Bu süreçte çevreye zarar vermelerinin sonuçları farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. Kimi zaman sahildeki kumlarda küçük ve renkli plastik parçalar olarak görülüyor, kimi zaman mikroplastik kirliliği ile beslenen deniz hayvanlarının midelerinde.
Etkisi yalnızca bunlarla sınırlı kalmayan mikroplastik insana zararları olan bir tehlike unsurudur. Bu nedenle mikroplastikler nasıl temizlenir ve mikroplastiğin zararları nelerdir gibi konular hakkındaki farkındalığın artırılması son derece önemli. Yapılan bilimsel çalışmalar da bu söylemi destekler nitelikte. Farkındalık sağlanması gereken konular arasında mikroplastiklerin en çok nelerde bulunduğu öne çıkıyor.
Mikroplastikler En Çok Nelerde Var?
Mikroplastiklere rastlamak için çevremize bakmamız, tabağımızı incelememiz, kullandığımız ürünlere göz atmamız yeterli. Mikroplastikler tarafından kuşatılan bir yaşama sahip olduğumuzu söylemek ne yazık ki abartılı bir söylemden ziyade dikkat edilmesi gereken bir gerçekliğe işaret ediyor. En basitinden, musluk suyunda mikroplastik bulunuyor ve bu suyun içilmesi, ayrıca deniz canlılarının tüketilmesi aracılığı ile mikroplastikler vücudumuza karışıyor. Bunların yanı sıra kullandığımız kozmetik ürünler, tükettiğimiz meyve ve sebzeler düşündüğümüzden de fazla mikroplastik barındırıyor.
Giydiğimiz kıyafetler, alışveriş esnasında kullandığımız plastik poşetler, ilaçlar, içinden su içtiğimiz plastik şişeler ve musluk suları... Hepsi mikroplastik barındırıyor. Yaptığımız tercihler bu nedenle son derece önemli. Nanoplastikler söz konusu olduğunda toplumsal ve hatta küresel bir farkındalık gerekiyor çünkü nanoplastik partikülleri yalnızca mikroskopla görülebilecek boyutlara sahip ve solunum sırasında dahi vücuda girebiliyor. Ama mikroplastik maruziyetini engellemek için bireysel tercihler yapabilmemiz mümkün. En azından içtiğimiz sudaki mikroplastikleri ortadan kaldırabilir, mikroplastik filtreli su arıtma cihazı tercih ederek sağlığımızı korumak adına önemli bir adım atabiliriz.
Mikroplastikler Nerelerde Kullanılır?
Mikroplastik kullanım alanı son derece yaygın. Az önce de belirtildiği gibi bazı ürünlerin üretiminde doğrudan tercih edilebilen mikroplastik partikülleri bazı durumlarda daha büyük plastik nesnelerden zaman içerisinde ayrılabiliyor. Mikroplastiklerin doğrudan kullanıldığı ürünler arasında kozmetik ürünleri, temizlik malzemeleri, kişisel bakım ürünleri, balık ağları ve tekstil ürünleri gibi farklı amaçla hayatımızda yer eden ürünler bulunuyor.
Bu noktada bilinmesi gereken temel unsurlardan biri plastik şişelerde satılan içme sularında ve damacana içerisindeki sularda da mikroplastiklere rastlandığı. Musluk suyunda mikroplastik bulunduğu bilinse de ne yazık ki plastik şişelerde sunulan içme sularında mikroplastik var olabileceği gerçeği göz ardı ediliyor. Hâliyle bu konuda bilinçlenme sağlanması tercihten ziyade bir gereklilik olarak öne çıkıyor.
Ne Kadar Mikroplastik Tüketiyoruz?
Plastiklerle çevrelenmiş bir dünyada yaşadığımızın farkındayız. Tükettiğimiz yiyeceklerden içtiğimiz suya dek hayatımızı sürdürmemiz için gereken tüm kaynaklarda mikroplastik bulunuyor. “Ne kadar mikroplastik tüketiyoruz?” sorusuna kesin bir yanıt vermek çok zor olsa da bu konuda yapılan çeşitli araştırmaların varlığından bahsetmemiz mümkün. Bazı araştırmalar bir yıllık bir süre zarfında yaklaşık 250 gram plastik tükettiğimizi ortaya koyuyor. Son derece dramatik bir veri, sizce de öyle değil mi?
Mikroplastik Zararları Nelerdir?
Farkında olmadan maruz kaldığımız mikroplastiklerin zararları her geçen gün daha somut bir şekilde belirleniyor. Yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları mikroplastiklerin insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkilerini ortaya koyuyor. Birikmeye başladıklarında onları bulundukları ortamdan uzaklaştırmanın neredeyse imkânsız olduğu vurgulanıyor. Kalıcılıkları ve üretildikleri kimyasallar yüzünden mikroplastiklerin temas ettikleri organizmalarda beslenmeyi azalttığına, zehirlenmeye yol açtığına ve aynı zamanda ölüm oranını artırabildiğine dikkat çekiliyor. Mikroplastiklerin deniz ve kara canlıları üzerinde de çeşitli olumsuz etkileri olduğu biliniyor. Hormon bozukluklarına, kanser oluşumuna ve üreme sorunlarına yol açabildiği yönünde bilgilere sahibiz.
Mikroplastiklerin İnsan Sağlığına Zararları Neler?
Araştırmalar insan sağlığı için de potansiyel zararları olan mikroplastiklerin bilişsel gelişim bozukluklarına, kansere oluşumuna, obeziteye ve infertiliteye yol açabildiğini ortaya koyuyor. Mikroplastiklerin insan sağlığına zararları ile ilgili kesinleşmiş veriler yok, bu sayılan etkilerden daha fazlasına neden olmalarının mümkün olduğu yönünde göz ardı edilmemesi gereken bir fikir birliği bulunuyor.
Mikroplastikler İçme Suyundan Nasıl Temizlenir?
İçme suyunda ve musluk suyunda mikroplastik bulunduğu biliniyor. Daha temiz içerikli suların tüketilmesi için atılabilecek en etkili adımlardan biri suyu mikroplastik filtreleme yöntemleri ile filtreleyen su arıtma cihazlarının kullanılması.
Ters osmos teknolojisi günümüzde su arıtma cihazlarında kullanılan en gelişmiş teknolojidir. Ters osmos teknolojisi hem mikroplastik filtreleme hem de su kalitesini artırma işlevlerine sahiptir.
Ters osmos teknolojisinin kullanıldığı en iyi su arıtma cihazları, musluk suyunun dünyaca kabul edilen sertifikalara sahip 6 aşamalı filtre sistemlerinden geçirilerek içime hazırlanmasını sağlar. Waternet su arıtma cihazları ilk aşamada, su içerisinde bulunması muhtemel küfleri, pasları ve tortu parçacıklarını filtreler. Tortu filtresi ile filtrelenerek bu parçacıklardan temizlenen su, karbon filtreleme aşamasından geçer. Karbon filtre sayesinde sudaki uçucu organik maddeler de kimyasal maddeler de temizlenir. 3. filtreleme aşamasında ters osmos teknolojisi devreye girer ve suda bulunan bakteriler, virüsler ve mikroorganizmalar hiçbir kimyasal süreç başlatılmadan filtrelenir. Ters osmos sonrası su, son karbon filtreleme işleminden geçer. Son karbon filtrede su, kimyasallar bakımından kontrol edilir ve 5. aşama olan iyileştirici filtreye gönderilir. İçime uygun tat ve koku kazandıktan sonra seramik filtrede tutulur. 6. filtre olan seramik filtre suyu taze tutar ve içerisinde mikroorganizmaların oluşmasını engeller.
Mikroplastikler Vücuttan Atılır Mı?
Mikroplastikler idrar ya da bağırsak yoluyla vücuttan atılabiliyor ancak bunun bir garantisi bulunmuyor. Mikroplastik organlara ulaşabiliyor, kan dolaşımına karışabiliyor ve vücutta birikebiliyor. Dolayısıyla önemli olan mümkün olduğunca vücuda girişlerinin engellenmesi. Mikroplastiklerin etkilerini bir nebze azaltmak mümkün olsa da nanoplastiklerin azaltılması için küresel düzeyde bir çaba harcanması gerekliliği ortaya çıkıyor.